Auto-Tune‘un Kısa Hikayesi

Bu yazımızda son dönemde Mumble Rap‘in yükselişiyle tekrar gündeme oturan auto-tune‘un hikayesiyle karşınızdayız.

   Auto-tune kullanımına baktığımızda birbirinden farklı tarzlarda isimleri görmek mümkün. Cher‘den Britney Spears‘a Bon Iver‘den Ezhel‘e kullanılan bu tekniğin etki alanı gittikçe genişledi ve bu akımdan Türkiye de çok geçmeden payını aldı ve hatta Ezhel’in ilk albümü Müphezhel ile yerli hip hop sahnesinin gerçek manada tam orta yerine oturdu.

Peki iş nasıl bu noktaya geldi?

Auto-Tune‘un çıkış hikayesi


   Bir jeofizikçi Andy Hildebrand’ın hikayesiyle başlıyor auto-tune. Onlarca yıl petrol endüstrisinde çalışan ve bir akşam yemeğinde hayatının geri kalanında neler yapacağını konuşan Hildebrand, sonuçların bu şekilde olacağından habersizdi.
Aynı zamanda usta bir matematikçi olan Andy Hildebrand, hayatının büyük bir bölümünde petrol şirketlerine data sağladı. "Otokorelasyon" olarak bilinen bir formül ile, okyanus dibine ses dalgaları gönderiyor, sonuçlarını yüzeyden kaydediyordu. Bir akşam yemeğinde Hildebrand’ın arkadaşının “Şarkı söylemek istiyorum ama sesim yeterince iyi değil, bunun için bir cihaz istiyorum,” sözleri işi bambaşka bir noktaya getirmişti. Yıllarca petrol arayarak yaşamını sürdüren Hildebrand, birden bire T-Pain, Cher ve Eiffel 65 gibi isimlerin müziğine dokunan bir "müzik insanı"na dönüştü. Çünkü petrol aramak için uyguladığı “Otokorelasyon” sistemi, Antares Audio Company tarafından yapılandırıldı ve Hildebrand tarafından patenti alınarak auto-tune haline geldi.

Peki ne yapar bu Auto-Tune?


   Basit olark auto-tune ses dosyalarını (vokal ve ihtiyaç duyulan tüm enstrümanlarda) zamanlama ve tonlama olarak bozmadan plugin üzerinde belirtilen çizgilerin dışına çıkmamaya odaklı bir yazılımdır. Yani vokal ya da enstruman kanallarındaki entonasyon sorununu, başka bir deyişle detoneleri düzeltmeye yarayan aracı yazılımdır.

   1997 yılında, Kuzey Amerika Müzik Konferansı’na giriş yapan auto-tune, hızlı bir şekilde fenomen haline geldi. Normalde “tuhaf” olarak kabul edilmesi muhtemel olan bu cihaz, yirmi yıl sonra müzikte devrimler yaratmaya devam ediyor.
Tüm vokallerini Auto-Tune ile kaydeden ilk grup, "Blue (Da Ba Dee)" adlı hit parçaya imza atan İtalyan eurodance grubu Eiffel 65 idi.



Auto-Tune, 1998‘de kaydedilen Cher‘in "Believe" şarkısında kullanıldı ve detoneleri engellemenin yanında belirgin şekilde farklı bir vokal efekti oluşturdu. Bununla ilgili ilk röportajlarda bazı ses mühendisleri, meslek sırrını korumak adına şarkıda vocoder kullanıldığını iddia ettiler.
 

   "Believe"in büyük başarısının sonucunda, birçok sanatçı Auto-Tune tekniğini kullanmaya başladı. Auto-Tune efekti 90‘ların sonu ve 2000‘lerin başlarında çok belli şekilde şarkılarda kullanıldı. Gigi D‘Agostino‘nun "La Passion" ve Janet Jackson‘ın bir numara hiti "All For You" bunlara örnek verilebilir. Bu efekt, göreli bir durgunluktan sonra 2000‘lerin ortalarında R&B şarkıcısı T-Pain tarafından yeniden canlandırıldı. T-Pain, Auto-Tune efektini şarkılarında aktif olarak kullandı ve bazı R&B ve pop şarkıcıları tarafından taklit edilen bir tarz oluşturdu.


   Ezhel‘in ilk albümü Müptezhel‘in 2010‘lu yılların sonuna damgasını vurduğu konusunda hepimiz hemfikiriz. Ama iyi, ama kötü herkesin bir yorumu var. Son zamanların en sansasyonel albümlerinden biri Müptezhel.

   Bu albüm tüm medyatik ve diğer gündem yaratan durumların dışında auto-tune kullanımıyla da epey tartışma konusu oldu. Kim ne derse desin sonuç değişmedi. Ezhel kendi bildiği yoldan ilerlemeye devam etti. Onun açtığı yoldan trap stili Türkiye hip hop sahnesini etkisi altına aldı. Birçok isim bu albümden sonra daha cesur bir biçimde trap yapmaya başladı. Birçok isim auto-tune‘u yoğun biçimde kullandı. Birçok albüm, onlarca şarkı yayınlandı. Şehrimin Tadı isimli şarkısı fitilin ateşleyicisi olarak önemli bir yere sahip.